Küresel Telekomünikasyon Trendleri ve Geleceği
Telekomünikasyon sektörü son yıllarda hiç olmadığı kadar hızlı bir değişim sürecine giriyor. Gelişen teknoloji, yapay zekâ ve çeşitlenen iletişim kanalları bu sektörde faaliyet gösteren firmaları altyapı çalışmalarına ciddi yatırım yapmaya zorluyor.
Müşterilerine kesintisiz, güvenilir ve hızlı iletişim ve ağ desteği sunmak için artan maliyetler, şirketleri zorlasa da rekabetçi ortamda var olabilmek için bu yatırımların yapılması gerekiyor. Küresel çapta telekomünikasyon sektöründeki rakamlar da bunu kanıtlıyor. Dünyada telekom sektörünün pazar büyüklüğü 2022 yılında 1.805,61 milyar dolar iken 2023'ten 2030'a kadar %6,2'lik bir yıllık bileşik büyüme oranıyla 2.652,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Özellikle tüm dünyada artan video trafiğinin etkisiyle telekomünikasyon firmalarının şebeke çalışmaları, 5G altyapıları, IoT çözümleri, yapay zekâ ve otomasyon çalışmaları, siber güvenlik ve dijital altyapı yatırımları gelecekteki konumlarını belirliyor.
5G Teknolojisi ve Telekomünikasyon Sektöründeki Rolü
Mobil cihazlarda kendinden önceki teknolojilere kıyasla yüksek hız, geniş bant ağı ve düşük gecikme süresi ile kullanıcı deneyimini iyileştiren 5G teknolojisi, telekomünikasyon sektöründe ciddi yenilikleri beraberinde getiriyor. 5G sadece kullanıcı deneyimini iyileştirmekle kalmıyor, operasyonel destek sistemi/ iş destek sistemlerine de daha çok işlem yükü ve veri sağlıyor. Böylece telekomünikasyon şirketleri ağ performanslarını optimize ederek küresel rekabette öne çıkmaya çalışıyor.
5G’nin telekomünikasyon sektörüne getirdiği bir diğer yenilik ise Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisiyle entegre çalışıyor. IoT ile milyarlarca cihazın birbirine bağlanmasını sağlayarak daha bağlantılı ve akıllı çözümlere katkı sunuyor. 5G’nin taşıyıp ilettiği yoğun veri akışını geleneksel ağ yöntemlerinden farklı olarak makine öğrenimi, yapay zekâ ve otomasyon sistemleriyle optimize edilerek verimli ve güvenilir iletişim sağlanmış oluyor. Önceleri ağırlıklı olarak medya, dijital reklamcılık ve profesyonel hizmetlere yapılan katma değeri yüksek yatırımlar, çeşitli bayiler, hastaneler ve kobilere sunulan 5G, donanım ve siber güvenlik hizmetleriyle farklı gelir kaynaklarının ortaya çıkabileceğini de göstermiştir.
Şebekelerin Dönüşen Yapısının Sektörün Gelecekteki Yatırımlarına Etkisi
Telekomünikasyon şirketleri 5G şebekesini müşterilerine sunmasıyla birlikte bu altyapıyı karşılayacak fiber kullanımının da artması bekleniyor. Ayrıca internet sağlayıcıları ve cihazların birlikte daha efektif çalışmasını sağlayan Open RAN’da (Açık Radyo Erişimi) telekomünikasyon sektöründe öne çıkmak isteyen şirketlerin yeni hedefleri arasında gösterilebilir.
Telekomünikasyon sektöründeki sermaye giderlerindeki artışa bakılırsa bunda şebekelerin dönüşen yapısının büyük bir etken olduğu görülür. Özellikle Avrupa, ABD ve Japonya’da 5G kullanımının çok hızlı yayılması, sistemlerin bulut çözümlerine taşınması, sabit internet için fiber altyapıların genişletilmesi ve açık kaynaklı şebeke kullanımı sermaye girdilerini artıran unsurlar olarak dikkat çeker.
Yapay Zekâ ve Otomasyon Sistemleri Müşteri Deneyimini Etkiliyor
Telekomünikasyon şirketleri yapay zekâ ve otomasyon sistemlerini altyapılarına entegre ederek müşterilerinin sorunlarına hızlıca ve önceden müdahale etme şansı elde edebilir. Yapay zekayla desteklenen kamera ve sensörleri yapay zekâ destekli ağ bakım otomasyonuyla birleştirerek ağ altyapısı yönetimi ve bakımını hızlıca yapabilir ve maliyetlerini de azaltabilir. Yapay zekâ algoritmaları sayesinde kendi kendini iyileştiren ağlar ve otonom sistemleri insan müdahalesine gerek kalmadan ağ sorunlarını tespit edip çözebilir.
Yapay zekânın Telekomünikasyon şirketlerine sağladığı bir diğer fayda da müşteri deneyimini iyileştirmesi. Telekomünikasyon şirketleri müşteri etkileşimini hızlandıran Al chatbotları sıklıkla kullanıyor. Böylece müşterilere 7/24 hızlı cevap ve destek sunuyor ve sıkça sorulan sorulara hızlıca yanıt veriyor.
Telekomünikasyon ve Akıllı Şehirler
İnsanların yaşam kalitesini artırmak, bilgi ve teknoloji ile entegreli bir yaşam sunma hedefi olan akıllı şehirler, son yıllarda telekomünikasyon sektörünün de ilgi odağı oldu. Peki, akıllı şehirlerde trafik, ulaşım, enerji, planlama ve güvenlik gibi meselelerde telekomünikasyon sektörü ne gibi bir rol üstlenebilir?
Telekomünikasyon şirketleri, özellikle de mobil network operatörleri ve taşıyıcılar arası operatörler, akıllı cihazların, sensörlerin ve bina içi uygulamaların sorunsuz bir şekilde etkileşime girmesini sağlayan yüksek ve hızlı veri aktarımı, düşük gecikme süresi ve geniş kapsama alanı sunarak bu sistemlerin sorunsuz çalışmasını sağlayabilir.
Bunların haricinde telekomünikasyon sektörü şu noktalarda şehirlerin ve akıllı şehirlerin işleyişini etkileyerek dijital dönüşüm noktasında etkin rol alabilir:
• Telekomünikasyon operatörleri, akıllı şehirlerde kullanılan IoT cihazları ve sensörleri için gereken bağlantıyı kurmada aktif rol oynar. Örneğin San Francisco ve Singapur gibi şehirlerde, IoT sensörleri ve mobil uygulamalar kullanarak sürücülerin boş park yerlerini bulmalarına yardımcı olmak ve aynı zamanda yoğun talep gören bölgelerdeki trafik sıkışıklığını azaltmak için akıllı park çözümleri geliştirmiştir.
• Telekom sektörü acil durum hizmetlerini ve afet yönetimini kolaylaştıran iletişim ağlarının kurulmasında ve güvenli bir şekilde sürdürülmesinde önemli bir yer tutar. Acil durumlarda kesintisiz iletişimden gelişmiş video gözetim sistemlerinin kurulmasına kadar telekom şirketlerinin sunduğu altyapılar başat rol oynar.
Telekomünikasyon ve Siber Güvenlik Stratejileri
Telekomünikasyon sektörü, sayıca ve miktar olarak fazla olan müşteri verisi toplama ve saklama noktasında kullanıcıların endişelerini gidermek zorundadır. Eğer şirketler dijital kimlik ve veri gizliliği mühendisliği gibi dijital olarak etkinleştirilmiş ürünler ve hizmetler oluşturup bunları ölçeklendirdikçe kullanıcılarının güvenini kazanabilir. Bunları gerçekleştiren şirketler, dijital kimlik hizmetlerini yeni nesil ağlar ve teknolojiler üzerine inşa ederek kullanıcılarına yeni teklifler sunma ve gelir çeşitliliği ve modellerini artırma yoluna gidebilir.
Mikrolink Çözümleri ile Telekomünikasyon Sektöründe Geleceğin Trendlerini Yakalayın
2000 yılında bilişim teknolojileri ve dijital sistemler alanında faaliyetlerine başlayan Mikrolink, bugün Amerika, Avrupa, Asya ve Orta Doğu-Afrika kıtalarında yerelde çözüm anlayışıyla global standartlarda hizmet sunuyor. Faaliyet alanlarını telekomünikasyon çözümlerinden özel iletişim ağları, IoT ve ağ güvenliği, IT çözümleri, akıllı sistemler, bilgi teknolojileri, siber güvenlik ve veri merkezi çözümlerine kadar genişletmiştir.
2022 yılında FIFA Dünya Kupası’nda resmi telekomünikasyon partneri olarak turnuvanın tüm altyapı iletişimini sağlayan Mikrolink, 5G teknolojisinden sabit ve mobil baz istasyonuna IBS ve şebeke altyapı bakımlarına kadar tüm süreci bünyesinde yöneterek telekomünikasyon sektöründe global bir sistem entegratörü olduğunu göstermiştir.